Antalya Valisi Ersin Yazıcı, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden etkilenen başta Kahramanmaraş merkezli bölgelerde konteyner bağışına ihtiyaç olduğunu belirterek, bu zor günlerin ulus-devlet dayanışmasıyla aşılacağını belirtti.
Antalya’nın fethinin 816. yıl dönümü dolayısıyla Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Bumin Kağan Konferans Salonu’nda “Selçuklularda Bilim ve Fikir Hayatı” konulu konferans düzenlendi.
Vali Yazıcı yaptığı konuşmada Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle üzüntü ve üzüntülerini dile getirerek, depremzedelere dayanma gücü, metanet ve sabır diledi.
Türklerin 1207 yılında Antalya’ya geldiklerini ve bir daha gitmeyeceklerini vurgulayan Yazıcı, şunları kaydetti:
“Anadolu’nun diğer yörelerinde olduğu gibi bu topraklar da bizim, bu topraklar bizim. Kıyamete kadar bizim olacağına inanıyoruz. Bunu tüm dünyaya duyuruyoruz. Biz büyük bir devletiz, büyük bir milletiz. Kim olursa olsun. Başı belaya girdi, ilk koşan biz olduk. Bugün “Milyonlarca insanımız çile çekti, çile çekti. Çok şey kaybettik. Ancak bu büyük milletin ve büyük devletin göstereceği dayanışma ile bu zor günleri kenetlenerek, kenetlenerek atlatacağımıza inanıyorum. Hep birlikte başaracağız.”
Türk milletinin büyük zorluklar yaşadığını vurgulayan Yazıcı, yaşanan zorlukların üstesinden geleceklerini ifade etti.
Deprem bölgelerine yönelik yardımların devam ettiğine değinen Yazıcı, “Yardıma devam edelim, bölgede çok sayıda muhtaç devam ediyor. Öncelikle konteyner bağışı, Evim Yuvan Olsun kampanyasına takviye, yardımlar devam etsin. Bölgedeki ihtiyaçlara göre.” dedi.
“Bilime göre yol çizmek gerekir”
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, İbn Sînâ’nın “İlim ve sanat kıymet görmediği yerden geçer.” sözlerini hatırlatarak, acı yaşamamak için bilimin söylediğine göre bir yol çizmek gerektiğini belirtti.
Akdeniz Belediyeler Birliği Lideri ve Kepez Büyükşehir Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Antalya’nın tarihiyle değerli bir şehir olduğunu söyledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Göksu, Selçukluların ilim ve azim hayatlarıyla da değerli olduklarını vurguladı.
Selçuklularda bilim, sanat ve edebiyatın çok gelişmiş olduğunu kaydeden Göksu, şunları kaydetti:
“Selçukluları her zaman ülkeleri fetheden, büyük zaferler kazanan, güçlü ordulara önderlik eden yiğit ve yiğit askerler olarak tanımlarız. Ama Kutadgu Bilig’den de çok açık bir şekilde bahsedilir. Devletler kılıçla kurulur, kılıçla değil ama kılıçla kurulur. Gerçekten tarihe baktığımızda Selçuklulardan bahsediyoruz.Bizler aklı, bilimi ve İslam medeniyetinin ana geleneklerinden olan bilimi ön planda tutan, sadece siyasi hakimiyetini sürdürmekle kalmayan bir kültür ve medeniyet olarak görülüyoruz. bölgelere asker göndererek devlet kurmakla kalmaz, aynı zamanda hakimiyet kurdukları her coğrafyada ilim ve kültür kurumları inşa eder.”
